Biz çocukken babamızın kravatlarını takardık.Onlara özenirdik çünki.Biz çocukken annemizin topuklu ayyakkabılarını giyerdik..Çünki bizim çocukluğumuzda kan ve göz yaşı yoktu.Ölüm korkusu yoktu bizim çocukluğumuzda.Umutlarımız engelsizdi bizim mesela öğretmenlerimiz sorduğunda en büyük hayalimizi kimimiz öğretmen kimimiz doktor kimimiz mühendis olmak derdik.Çünki biz de yarın için bir korku yoktu.Onların belki de en büyük hayaliydi yaşamak,annesi ile babası ile beraber bir aksam yemeğine daha oturmak oda (olursa !! )
Çünki onlar SAVAŞIN ÇOCUKLARI idi.Biz ise anne ve babamızın !
Bu perşembe daha 3.sınıf öğrencisi olan Somolili Abdullah ile tanıştım.Daha 12 yaşındaydı.Bambaşka bir iklimde bambaşka bir diyarda.Sırtında çantası benim okuduğum ilk öğretim okuluna gidiyor.Babasını sorduğumda boynunu bükerek şehit cevabını verdi.Ve ben utandım insanlığımdan..
Derdimiz ne ki şu küçücük dünyada paylaşamadığımız ne?
Alın toprak sizin olsun!
Alın petrol sizin olsun !
Ama bırakın çocukları anasız babasız büyümesinler..!
Umudunu hiç kaybetmemeli insan.
YanıtlaSil